Yarpuz dere kenarlarında veya ark içlerinde görülen naneye benzeyen, hoş kokulu bir bitkidir. Temizlenip kıyılan yarpuz, akdarı çorbasına katılınca, hoş bir koku sağlar ve rahatsızlığı önler.
Temizlenen buğday, tencerede kavrulan soğana katılır ve pişinceye kadar altı tutturulmadan sürekli karıştırılır. Muhallebi görünümüne gelen döğme aşı, üzerinde tereyağı eritilerek sıcak sıcak yenir.
Ağır ateşte pişirilen laba, dağılıp patlamaması için yorgan iğnesiyle çeşitli yerlerinden delinir. Geniş bir tepsiye alınan labanın ipleri sökülerek, kalan pişirme suyu üzerinde gezdirilir.
Küçük parçalar halinde kesilen bumbarın üzerinde artan pişirme suyu ve tereyağı gezdirilir. Üzerine limon sıkılıp, karabiber ekilerek yenilir.
Bir başka kapta pirinç veya bulgur, zeytinyağı veya tereyağı, tuz, domates salçası, kırmızı biber, baharat ve maydanozla harç hazırlanır. İlibada yapraklan içine harç konularak sarılır ve tencereye dizilir. Biraz su ilave edilen sarma normal ateşte pişirilir.
Su ile normal ateşte yeteri kadar pişirilir. Kıyma yerine parça veya kemikli et de kullanılabilir. Gölevizlehn pişmesine yakın, üzerine limon suyu dökülerek karıştırılır.
Kıyma veya kuşbaşı doğranmış et, tencerede tereyağı ile doğranmış soğan ve kırmızı toz biberle kavrulur. Kavurmaya kabukları soyulup doğranmış domates eklenir. Daha sonra da ülübüler ilave edilerek karıştırılır. Üzerine yeteri kadar su ve tuz konularak, normal ateşte pişirilir.
Baklalar güzelce yıkanıp temizlendikten sonra bıçakla baş ve dip kısımları alınır. Doğranmış soğan, tereyağı, biber, kıyma veya et tencerede karıştırılarak kavrulur. Soyulup doğranan domatesler ilave edilir. Biraz karıştırılıp pişirilen malzemenin üzerine baklalar, su ve tuz konularak normal ateşte pişirilir.
Alanya'da görülen mantar cinsleri; gocaağaç, domalan, pelit, çam ve katran'dır. Sonbahar yağmurlarıyla, yörede en çok görülen gocaağaç mantarı çıkar. İyice temizlenen mantarlar, bıçakla doğranır. İnce kıyılmış soğan, zeytinyağı veya tereyağında kavrularak öldürülür. Mantarlar ilave edilerek bir süre pişirilir. Daha sonra su, tuz ve domates salçası ilave edilir. Arzuya göre nohutlu da yapılabilir.
Bir tepsiye alınan pişmiş helvaya elle şekil verilir. Şekillendirirken kabın ortasına bir silindir konulur, kenarları ise bir kaşıkla basttnlarak yayılır. Diğer tarafta kızartılan tereyağı, sıcak sıcak kabın ortasındaki delik doluncaya kadar gezdirilerek dökülür ve servis edilir.
Bir ölçek susam yıkanarak temizlenir, aynı ölçüde bal ile tencerede karıştırılarak kavrulur. Susamların kabuğu çıkana kadar kavrulan karışım pişince. kaşıkla yayvan tabaklara konulur. Soğuktan katılaşan çiğirdik bıçakla kesilerek yenilir. Bal yerine pekmez de kullanılabilir. Çiğirdik daha çok soğuk kış günlerinde yapılan bir tatlıdır.
8-10 turunç için 1 kg. toz şeker kullanılır. Turunçların üzerine dökülen şeker, akşamdan sabaha kadar bekletilerek karışımın iyice sulanması sağlanır. Üzerine iki bardak su ilave edilerek kaynatılır. Ağır ateşte kaynarken üzerindeki köpükler alınır. Reçel kıvamına gelen karışıma şekerlenmemesi için bir limonun yarısı sıkılır. Bir süre daha kaynayan reçel, soğutularak kavanozlara alınır.
Kırtakı, bal kabağı, su kabağı veya karpuz kabuğundan yapılır. Kabuğu soyulan bal kabağı dilimlere ayrılarak 3-5 cm. uzunluğunda doğranır. Doğranan parçalar birkaç saat kireçli suda veya küllü suda bekletilir. Yıkanan kabuklar, tavada kaynayan üzüm veya boynuz pekmezinin içine konulur. Kıvamını bulana kadar kaynatılan karışım, soğumaya bırakılır. Soğutulan kırtakılar testi veya toprak kaplara konularak ağzı kapatılır.